Yıllardır ilk defa bu kadar ağır bir yorgunluk hisettim. İliklerime kadar... Bunca yılın birikimi gibi. Ne çok yorulmuşum... Dün sabaha karşı Eskişehir'e geldim. Eve ulaştığımda hiç kimse yoktu caddede. Ne insan ne araba ne de hayvan. Hiçbir şey. Dışarda olmama rağmen duydum kulaklarımdaki çınlama sesini. Yüzüm güldü birden. Sessizlik bazen ne kadar güzelmiş. İhtiyaçmış bazen meğer... İstanbul'un gürültüsüymüş sanki beni asıl yoran. Hiç sessizlik yaşamamışım sanki orada...
Tekrar dönüyorum Ankara'ya. Orayı bile özlemişim sanki. Evimi, ofisimi, okulumu, sokağımı, kaplumbağalarımı, Haydut'un manasızca bakışını, markete gitmeyi, her sabah aynı otobüse binmeyi, aynı yüzleri izleyerek işe gitmeyi, kendimi ve en çok seni, tüm bu sıradan şeylerden keyif almamı sağlayan seni. Ne çok özlemişim...
Tamam neyse... Haydi yaşayalım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder